Sayfalar

26 Mayıs 2016 Perşembe

Tasarım Ürününün Meydana Gelmesi Nasıldır?

Tasarımın ne olduğunu, yeteneklerimizi gün yüzüne nasıl çıkaracağımıza önceki makalelerimizde değinmiştik. Şimdi ise tasarım yapısını ve tasarımın gelişim sürecini inceleyeceğiz.


Bir tasarım, kendi içerisinde bir yapıya ve bu yapı arkasında bir planlamaya sahiptir. Bütün sanatların temelinde aslında bir tasarım olgusu vardır. Tasarlamak eylemi, yani oluşturulacak bir yapının organizasyonu il ilgili her türlü faaliyetleri içine alır. Uygulamalı tasarım dallarını kendi içerisinde iki gruba ayırabiliriz.


  • Endüstri Tasarımı
  • Grafik Tasarımı

Endüstriyel Tasarım: Bir eşyanın süs veya estetik olarak görüntüsüdür. Tasarım, bir yüzey veya şekilde olduğu gibi üç boyutlu özellikleri veya desen, çizgiler ve renklerde iki boyutlu özellikleri de içerebilir. Bu tasarımlar; teknik ve tıbbi aletlerden saatler, mücevherat ve diğer lüks eşyalara ev aletlerinden elektrikli aletler ve mimari yapılara kadar ve tekstilden uygun olabilen diğer eşyalara kadar her türlü el yapımı ürünlere kadar uygulanabilir.

Şimdi ise asıl konumuz olan Grafik Tasarım kavramına değinelim…

Hayal ettiğimiz bir ürünü bilgisayar ortamında çeşitli programlardan faydalanarak geliştirdiğimiz, çizdiğimiz, meydana getirdiğimiz her bir tasarım görüntüsü, grafik tasarım kavramı içerisinde yer almaktadır. Çünkü grafik tasarım, ancak teknoloji ortamında geliştirilebilen bir üründür. Afiş, kitap bilgi ve uyarı işaretleri, broşürler, ilanlar gibi ürünlerin hepsi grafik tasarım kavramının içerisinde yer alır. Aklımızdaki bir olayın ya da bir çalışmayı bilgisayar ortamına dökmeden önce bu çalışmayı kafamızda canlandırıp bir süreç olarak bu çalışmayı değerlendirmeliyiz. Bu süreç nelerdir şimdi onlara değineceğiz.

Bahsettiğimiz bu süreci maddeler hallinde listeleyelim…

  • Sorunun Tanımı
  • Bilgi ve Kaynak Toplama
  • Üretkenlik ve Buluş Süreci
  • Çözüm Üretme
  • Uygulama
Problemin Tanımlanması: Bir tasarım probleminin çözümündeki ilk aşama problemi tanımlamaktır. Verilen konunun ne olduğunu, tam olarak ne anlama geldiğini bilmek ve o konuyu benimseyebilmektir. Bir problemi tanımlarken, sınırları zorlamak ve alışılmış düşünce sistemlerine takılıp kalmamak gerekir. Aksi takdirde hem zaman kaybedersiniz hem de geliştirmiş olduğunuz tasarım ürününüz çözüm yoluna gitmez.

Bilgi Toplama: Yapılacak tasarımda bir hareket noktası bulabilmenin tek yoludur aslında. Bilgi ve kaynak toplamak; problem hakkında mümkün oldukça çok bilgi ve kaynak toplayabildiğiniz takdirde çözüm yoluna gidip, kaliteli bir şekilde ürünü geliştirmeniz oldukça zevkli ve kolay olur. Aksi takdirde yaptığınız tasarım size eziyet haline gelir ve mesleğinizden soğuyabilirsiniz.

Üretkenlik ve Buluş: Tasarlayacak grafiker ya da tasarımcı birey, konu ile ilgili araştırmalar yapıp gerekli bilgi ve verileri toplamışsa ve bunları değerlendirebiliyorsa, üretkenliğe ulaşabilir ve hayal gücünü geliştirebilir. Üretkenlik, tasarımın en önemli bölümü sayılabilir. Hayal gücünüz ile ortaya bir şeyler koyamazsanız, alacağınız yol pek de ileri gitmez. O yüzden yukarıda da değindiğimiz gibi eğer gerçekten iyi bir tasarımcı olmak istiyorsanız hayal gücünüzü geliştirmelisiniz.

Üretkenlikte iki aşama olduğu söylenebilir. Tasarımcı, kağıda ilk eskizlerini karaladığı dışavurum evresi, üretkenlik aşamasındadır. Eskiz biraz daha ayrıntılı bir hale getirildiğinde ise somut üretkenlik aşamasına geçilmiş olur.

Çözüm Bulma: Üretkenlik ve tespit buluş süreci, problemin ve sorunun ortaya konması ve olasılıkların araştırılmasına yönelik çalışmaları içerir. Çözüm bulma ise bu olasılıklar hakkında bir karara varılarak, araştırmanın sona erdirilmesidir. Çözüm olarak seçilen olasılıklar, daha sonra ayrıntılı taslaklar halinde hazırlanır ve tasarım geliştirilirken kullanılır.

Uygulama: Tüm aşamalardan geçmiş olan tasarımın hazır hale getirilmesi işlemine uygulama denir. Aşamalarımızı bitirdikten sonra artık uygulamaya geçebiliriz.

Yukarıda gördüğünüz şemada bir tasarıma başlamadan önce nelerin gerekli olduğunu ve bir tasarım ürününün tasarım aşamalarını belirttik. Bu tasarımımızı bazı bileşenlerin sonucunda meydana getiriyoruz. Bu bileşenleri  tek tek inceleyelim ve bizler için önemine değinelim.

Çizgi: Düz ya da kıvrımlı, sürekli ya da kesik, grenli ya da keskin özelliklere sahip olabilir. Çizgiler, karakterine ya da konumuna bağlı olarak bazı mesajlar iletebilir. Düşey çizgi aydınlık, yatay çizgi durgunluk, kıvrımlı çizgi zafer, diyalog çizgi, canlılık anlamına gelir.

Ton-Renk: Tasarımı inceleyen bireyde birçok duygular uyandırabilir. Bilimsel olarak sıcak renkler uyarıcı, soğuk renkler ise dinlendirici etkiye sahiptir. Bir tasarımda renk seçimi aslında her şeydir. Eğer güzel ve zevkli bir insan iseniz; ton ve renk seçiminde pek de zorlanacağınızı zannetmiyorum.

Doku: Bir yüzey üzerinde tekrarlara dayalı biçimsel bir düzen bulunuyorsa, orada bir dokunun varlığından söz edebiliriz.

Biçim: Birçok çizginin bir arada bulunuşu, tek bir çizgi içerisindeki dönüş ve kıvrımları ile değişik tonların oluşturduğu yüzeyler, bir tasarımda biçimi oluşturan unsurlardır.

Ölçü: Tasarım, daima değişik ve belirli ölçülere sahip görsel unsurların bir araya gelmesiyle oluşur.

Yön: Bir tasarım üzerindeki çizgiler ve noktalar değişik noktalara yönelerek bir hareket oluştururlar. Tasarımcı, vereceği etki doğrultusunda bu hareketi yönlendirmekle yükümlüdür.

Geliştirmiş olduğumuz tasarım ürününün beş temel ilkesi bulunmaktadır.

  • Denge
  • Orantı ve görsel hiyerarşi
  • Görsel devamlılık
  • Bütünlük
  • Vurgulama
Tasarım çalışmalarında bu beş temel ilke göz önünde tutulmalıdır. Tasarım hazırlanırken denge, orantı ve görsel devamlılık; bir bütünlük içerisinde iyi bir vurgulamayla verilmelidir. Tasarım ürününüzde neye vurgu yaptığınız; müşteri ve karşı taraf açısından çok önemli bir unsurdur. Çünkü yaptığınız tasarımda ön planda olacak ve insanların gözüne ilk çarpacak olan, neye vurgu yaptığınızdır.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder